+90 312 473 59 49
·
[email protected]
·
Pzt-Cuma: 09:00-18:00 | Cmt: 10:00-16:00
Ödeme Sayfası

Miras Hukuku

Miras hukuku; ölen veya gaiplik kararı gerçek kişinin başkasına devri mümkün malvarlığı değerlerinin hayatta bulunan yasal veya atanmış gerçek veya tüzel kişilere geçişini, ölüme bağlı tasarrufları ve şekillerini, mirastan yoksunluğu, mirasçılıktan çıkarma gibi konuları düzenleyen hukuk dalıdır.

Miras bırakan(muris), ölümü sonucu malvarlığı mirasçılara geçen kişidir; miras(tereke), miras bırakanın mirasçılara geçecek olan aktif ve pasifiyle bir bütün halinde olan malvarlığıdır. Kişinin ölümünden sonra sonuç doğurması ile tanımlanan ölüme bağlı tasarruflar ise vasiyetname ve miras sözleşmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Vasiyetname; on beş yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip kişilerin tek taraflı olarak düzenlediği ve malvarlığı üzerinde tasarruf arzusunu belirlediği ölüme bağlı tasarruftur. Farklı şartlara tabi üç vasiyetname türü vardır: yazılı, sözlü ve resmi vasiyetname. Miras sözleşmesi ise resmi vasiyetname şeklinde düzenlenen miras bırakan ile karşı tarafın birbirine uyumlu karşılıklı irade beyanlarıyla kurulan ölüme bağlı tasarruftur.

Mirasçı ise ikiye ayrılmaktadır. Kanunen mirasçı olan yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılardır. Yasal mirasçılar miras bırakanın kan hısmı, evlatlığı, sağ kalan eşi ve devlettir. Kan hısımları için zümre sistemi geçerlidir ve zümre sistemine göre üç tür zümre vardır. Birinci zümre miras bırakanın altsoyu, ikinci zümre miras bırakanın anne-babası ve bunların altsoyu, üçüncü zümre ise miras bırakanın büyükanne-babaları ve bunların altsoyundan oluşmaktadır. Miras bırakana daha yakın olan zümre diğer zümrelerin mirasçılığını engeller. Evlatlık ve altsoyu miras bırakanın altsoyu gibi miras bırakana mirasçı olurken evlat edinen kişi evlat edindiği kişiye mirasçı olamaz. Aynı zamanda evlat edinilen kişi kan hısımları ile mirasçılık devam eder. Sağ kalan eş ise her zümre ile birlikte mirasçı olan yasal mirasçıdır. Devletin mirasçılığı için miras bırakanın yasal veya atanmış mirasçıları olmadığı zaman gündeme gelmektedir. Atanmış mirasçılar ise miras bırakanın iradesiyle oluşan ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçı sıfatını kazanan kimselerdir.