“İş Hukuku” alanında, çalışma hayatının gerektirdiği işçi-işveren uyuşmazlıkları, bu uyuşmazlıklarla ilgili ihtiyari ve dava şartı arabuluculuk süreçlerinin başlatılması; iş sözleşmelerinin kurulması, feshedilmesi, yıllık izin ve fazla mesai ücretleri, kıdem, ihbar tazminatları gibi işçilik alacaklarıyla, işe iade davaları, toplu işçi çıkarma, engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunlulukları vb. hususlarda tam destek sağlanmaktadır. İş uyuşmazlıklarında, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda (iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hariç) arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
“Ticaret Hukuku”, ticari hayatın düzenlenmesi amacıyla ticari işletmeler, gerçek ve tüzel kişi tacirler ile kişiler arasındaki ticari ilişkileri düzenleyen hukuk alanıdır. Düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu’nda yer almaktadır. Büromuzda ticari işletme , şirketler , kıymetli evrak , taşıma, sigorta hukuku alanlarında müvekkillerimize hizmet sunulmaktadır. Bunun dışında banka ve finans hukuku (faktoring, finansal kiralama, finasman sözleşmeleri dahil) alanlarında etkin bir şekilde faaliyet gösterilmekte, bunlardan kaynaklanan bireysel, ticarî ve teminatlı alacakların yasal takip ve tahsili ile dava ve taraf arabuluculuğu süreçleri başarılı bir performans ile yürütülmektedir. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan, alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
“Borçlar Hukuku”, özel hukukun en önemli alanlarından birisidir. Taraflar arasındaki borç ilişkilerine dair düzenlemeler Türk Borçlar Kanunu’nda yer almaktadır. Türk Borçlar Kanunu, özel hukuk kapsamındaki borç ilişkilerinin düzenlenmesi amacıyla yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda kira, satış, kredi, eser, kefalet, vekalet; arsa payı karşılığı inşaat, gelir paylaşımlı inşaat, bayilik, acentelik, simsarlık, franchising, adi ortaklık, ortak girişim (joint venture) sözleşmeleriyle; trafik kazaları başta olmak üzere haksız fiilden kaynaklanan tazminat davaları büromuzca hizmet verilen alanlar arasındadır. Yine Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıklar da büromuzun uzmanlık alanlarında yer almaktadır.
“İdare Hukuku”, devletin ve kamu kurumlarının faaliyetlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, kamu yönetimi, idari işlem ve davaları, idari sözleşmeler, idari yargı ve idari işlemlerin denetimi gibi konuları kapsar.”İdare Hukuku”, devletin ve kamu kurumlarının faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetler ve hukuka aykırı işlemlere karşı vatandaşların haklarını korur. Örneğin, bir kamu kurumu tarafından alınan bir idari işlemin hukuka uygun olup olmadığınız denetlemek, vatandaşların idari yargıda haklarını aramalarına imkan sağlar.İdare hukuku, vatandaşların devletin ve kamu kurumlarının hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak ve devletin vatandaşlara karşı sorumluluğunu yerine getirmesini sağlamak için önemlidir. Bu nedenle, idare hukuku, vatandaşların haklarını korumak, kamu kaynaklarının doğru kullanımını sağlamak ve kamu hizmetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlar.Türkiye’de, idare hukuku, idare mahkemeleri tarafından yürütülmektedir ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesi tarafından düzenlenmektedir. İdare hukuku, devletin ve kamu kurumlarının faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetlemesi ve hukuki hakları koruması nedeniyle vatandaşlar için önemli bir hukuk dalıdır.
“İcra ve İflas Hukuku” borçlu ve alacaklı arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan bir alandır. Borçlunun, borcunu ifa etmemesi halinde alacaklının talep etmesi üzerine kanunda belirtilen sınırlar içinde kalmak kaydıyla, kamu otoritesinin yardımı ile borcun ifa edilmesi sağlanmaktadır. İlâmlı, genel (ilâmsız), kambiyo senetlerine mahsus, rehnin paraya çevrilmesi ve iflâs yoluyla takipler ile alacağın tahsil ve temini; taşınmazın tahliyesi, konkordato, haciz ve istihkak ve ihalenin feshi vb. yollarla hukukî uyuşmazlıkların çözümü hedeflenmektedir.
“Gayrimenkul ve İnşaat Hukuku” günlük yaşantımızda oldukça sıklıkla karşılaştığımız bir alandır. Medeni Kanun ve eşya hukukunun temel alındığı bu düzenlemede, ayrıca idare hukukunun da kamu hukuku kökenli önemli müdahaleleri bulunmaktadır. İnşaat sözleşmeleri ile özellikle “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” somut durumda mutlaka dikkatle hazırlanması gereken sözleşmeler olmakla birlikte bu konularda yaşanan sorunların uzman hukukçular sayesinde giderilmesi mümkün olmaktadır.
“Tüketici Hukuku” hukuki işlemin taraflarından birinin tüketici sıfatına sahip (mal veya hizmeti mesleki veya ticari olmayan amaçla edinen), diğer tarafın ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamda mal veya hizmet sağlayıcı konumda olduğu ve aradaki ilişkiyi bir tüketici işleminin oluşturduğu durumlarda gündeme gelir. Tüketicinin ekonomik olarak korunması, hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi amacıyla bu alanın yasal alt yapısı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” ile atılmıştır. Son derece karmaşık ve zor sözleşmelerin tarafı olmak durumunda kalan tüketicilerin her açıdan korunması amaçlanmaktadır. Uyuşmazlığın Vergi Usul Kanunu’ndaki yeniden değerleme oranına göre her yıl belirlenen bedelin altında olması durumunda tüketici hakem heyetine; uyuşmazlığın değerinin o yıl belirlenen oranın üzerinde olması durumunda ise tüketici mahkemesine başvurulması zorunlu olup tüketici mahkemesinde doğrudan açılacak davalarda önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır.
“Bankacılık Hukuku” bankalar ile ilgili yasal düzenlemeler, bu düzenlemeler kapsamında faaliyet alanları, işlem türleri ve çeşitli uygulamalar ile bu düzenlemelere uyulmadığı durumlarda getirilen yaptırımları kapsar. Bankacılık hukuku, banka faaliyetlerini esas alarak bu alana ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
Enerji hukuku, enerji kaynaklarının kullanılması ve vergilendirilmesini düzenleyen bir alandır. Enerji kaynakları yenilenebilir ve yenilenemeyen kaynaklar olarak temelde ikiye ayrılmaktadır. Bu kapsamda; elektrik, doğalgaz, petrol, sıvılaştırılmış petrol gazı piyasaları ile yenilenebilir enerji kaynaklarına dair düzenlemeler söz konusudur. Enerji alanında faaliyet gösterecek şirketlerin kuruluş, lisans, lisans ve pay devri, denetimi, fesih ve tasfiyesi bu alanın kapsamına giren konulardan birkaçıdır.
“Sağlık Hukuku” sağlık alanında faaliyet gösteren hizmet sağlayıcı kurumlar ile bu hizmetten yararlanan kişi ve kurumların uymakla yükümlü olduğu hukuk kurallarının tamamıdır. Sağlık hukuku giderek gelişen bir alan olmanın yanında insan hayatı ile doğrudan ilgili düzenlemeleri içermektedir. Tıp hukuku, kamu sağlığı hukuku, biyoetik ve küresel tıp hukuku şeklinde alt başlıklara ayrılmaktadır. Yine bu alanın kapsamına idari sorumluluk ve idare hukuku düzenlemeleri girdiği gibi, konu bir boyutu ile tüketici hukukunu ve tüketici haklarını da ilgilendirmektedir. Devlet ve vakıf ile özel teşebbüs tarafından işletilen hastaneler sorumluluk ve yargı kolu açısından farklı düzenlemelere tâbi olmakla birlikte, bu ilişkiler sağlık hukuku kapsamında değerlendirilmektedir.
“Miras Hukuku” insanların sahip olduğu mal ve haklar üzerinde yapmak istediği ölüme bağlı tasarruflar ile ölümün gerçekleşmesi durumunda, kişinin gaipliğine karar verilmesini müteakip ya da ölüm karinesinin varlığının kabul edilmesi ile mirasa konu malların (tereke) en yakın mirasçılar ile diğer mirasçılar arasında nasıl paylaştırılacağını konu edinmektedir. Miras bırakanın terekesinde aktif ve pasifler ile borç ve alacakların belirlenmesi, borçların ne şekilde ve hangi sıra ile ödeneceği, mirasın reddi, mirasın hükmen reddi, vasiyetname, atanmış mirasçılar, saklı pay, miras taksim sözleşmesi, mirasta tenkis ve mirasta istihkak davaları, miras hukukunun konusu olmaktadır.
“Uluslararası Ticaret Hukuku” gelişen dünya ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Uluslararası ticari faaliyetlerde taraflar arasında kurulan sözleşmeler, hukuki işlemler ve bunları etkileyen ulusal ve ulusalararası düzenlemeler ile hukukun genel ilke ve kuralları bu alanın kapsamına girmektedir. Özellikle “Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (CISG)” Viyana’da imzalandığından dolayı “Viyana Satım Sözleşmesi” adı ile anılmaktadır. Türkiye’nin de taraf olduğu bu sözleşme ile uluslararası taşınır malların satımına ilişkin sözleşmelerin kuruluşu, ifası ve sona ermesi ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Yine Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası kara taşımacılığı ile ilgili CMR Sözleşmesi ve bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu çerçevede değerlendirilebilir.
Tahkim, sözleşmenin tarafları bakımındanüzerinde tasarrufta bulunulabilen malvarlığına ilişkin hukuki uyuşmazlıkların, dava yolu yerine kendilerince belirlenen hakemler sayesinde çözüm bulunmasıdır. Tahkim ile taraflar, dava yolu ile elde edecekleri sonuca bir an önce ve pratik çözümler sayesinde ulaşabilmektedir. Tahkim “kurumsal” ve “ad hoc” tahkim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kurumsal tahkimde, tahkim sürecinin düzenlenmesi bir hakem kuruluşuna bağlıdır. “Ad hoc” tahkimde ise tahkim yargılaması tamamen tarafların kendi belirledikleri süreçler içerisinde kendi inisiyatifleri ile gerçekleşmektedir.